Yeniden merhabalar.
Daha önceki yazılarımda kapitalizmin aslında iyi bir şey olduğundan bahsetmiştim.
http://lontabiyegore.blogspot.com/2020/02/fazla-sayda-insan-tarafndan-aksiyom.html
Şimdi sizlere kapitalizmin yerçekimi kadar, yaşamak için oksijene ihtiyaç duymamız kadar doğal olduğunu anlatacağım.
Anlamamakta ısrar edeceklerinden emin olsam da, belki doğa kanunlarına aykırı ideolojileri, politik ajandaları savunmaya devam edenler anlayıp farkına varır diye.
Bir süre önce dünyanın düz olduğunu ispat etmeye çalışırken kendini roketle fırlatıp yere çakılarak ölen düz dünyacıyı hatırlarsınız.
İşte bu son zamanlarda Coronavirus vakalarının pandemi kabul edilmesi ile birlikte koronavirüsü "kapitalizmin sonu" diye yorumlayan sol görüşlü kişilerin durumu roketle kendini fırlatan düz dünyacıdan pek farklı değil.
Kapitalizm doğal seleksiyonun bize sağladığı gelişim aracımızdır.
"Eşitlik" adı altında "emek" adı altında bizleri üretimin durduğu bir yeryüzü cehennemine hapsetmek isteyenler için doğa kanunlarına göre tek bir son vardır: Doğal seleksiyonun ince eleği tarafından elenmek!
"Kar hırsı kötüdür" derler. Doğada av - avcı ilişkisinde av olan türlerin hayatı hızlı koşmaya bağlıdır.
Kertenkelenin sinek avlamak için saatlerce aynı şekilde durabilmesi avantajdır.
Doğa kanunlarını biz yazmıyoruz. Kar hırsı medeniyetimizi geliştirdi, bugüne getirdi. Kar hırsına karşı olanlar koşmayan av ya da avlanmayan avcı gibi tür içi rekabette elenir. Robot çağı bir kuşak sonra tüm insani duyguların kontrol panelini elimize sunacakken, şimdi duramayız!
Analizlerinin tümü hatalı bir siyasi grup istedi diye duramayız!
Bu dostça bir uyarıdır. Sonunuz doğal seleksiyon tarafından düz dünyacılara benzetilmeden farkına varmanızı gerçekten isterim.
Dünya birçok salgın hastalık, despot yönetim, savaş, kıtlık atlattı.
Kapitalizm sayesinde birçok hastalığa aşı bulundu, savaşlar dünya tarihinde hiç olmadığı kadar azaldı.
Müthiş günler bizi bekliyor!
Kovun korku bulutlarınızı ve doğal seleksiyonun doğru tarafında yer almaya bakın.
Doğa yasası kesindir. Demokratik değildir. Başka yolu yok. Kapitalizmin çökmesi mümkün değildir.
Kapitalizmi sevmemenizin yerçekimini sevmemekten farkı yoktur.
Not: Bunları söyleyen kişi olarak doğal dürtüler olan aşka ve cinselliğe radikal biçimde karşı olmam bir miktar ironi içeriyor, farkındayım. Belki bir gün bu çelişki gibi görünen durumu daha detaylı açıklarım.
Şimdilik bu kadar.
İnternette Lontabi olarak bilinen kullanıcının şahsi fikirlerini içermektedir.
12 Mart 2020 Perşembe
10 Mart 2020 Salı
Aynı kişi kimin aynı kişisi metodu ve uygulanmasının önündeki engeller
Efendim herkesin bir aynı kişisi vardır. Gündelik konuşmada insanlar genellikle aynı kişilerini "ben" zamiri ile ifade ederler. Ama "aynı kişisi" diye kelimelendirmemizin de sebebi var.
Sizlere kendi geliştirdiğim "aynı kişi kimin aynı kişisi metodunu" anlatmak istiyorum.
Adına toplum denen soyut kavram yüzünden insanların bireylik hakları sürekli "gelenek" gibi "görenek" gibi soyut ve özünde anlamsız kavramlara kurban edilmekte.
Aslında sadece bir aynı kişiniz var.
Başkasının aynı kişisi neden sizin aynı kişinizin ne yapacağına karışabilsin ki?
Mesela aynı kişi kimin aynı kişisi metoduna göre adam "ben karıma mini etek giydirmem!" diyemez.
Adam karısının aynı kişisi değil karışamaz.
Ama "ben kendime mini etek giydirmem!" diyebilir. Adamın kendisi aynı kişisi giydirmez.
Yani bu bir "herkes kendi aynı kişisine kadar karışsın" metodudur.
Genetik evrimleşme süreci içerisinde insanlar avcı toplayıcı dönemlerde güvenlik için sosyal olacak şekilde evrimleştiklerinden dolayı, arkadaş hatırı adı altında bile aynı kişi olum sınırı ihlali yapılabilmektedir.
Herkes kendisinin aynı kişisi olsun; bütüncül, diğerlerine karışan kurallar kalksın. Ama uygulanması söylemekten daha zor.
Varan 1: İletişim ihtiyacı
Diğer insanlarla sosyalleşmeye ihtiyaç duymamız aynı kişi olum sınırlarımızı direkt dışa açık hale getiriyor.
Bu yüzden aynı kişi kimin aynı kişisi metodunu en radikal biçimiyle uygulayamıyoruz.
Bu metoda göre mesela kişi kendi aynı kişisine dövme yaptırtabilir, başörtüsü taktırtabilir, alkol kullandırtabilir, maç izlettirebilir, dizi izlettirebilir vesaire...
Çünkü aynı kişisi.
Başkasının aynı kişisine ise zorla bir şeyleri yapamaz veya yapmak istediklerini yapmalarına engel olamayız. Olursak etik olmaz.
İletişim ihtiyacı devreye girince iletişimi başkasının aynı kişisiyle kuracağımızdan, aynı kişimizi iletişim kurduğumuz kişinin aynı kişisine iletişim kurmak bağlamında bağımlı hale getiriyoruz.
Şimdi ilk etapta aynı kişimize özgürce bir şeyler yaptırmak istedik. Mesela aynı kişimize film izletiyoruz. Burada problem yok.
Başkasının aynı kişisinin izlemek istediği filmi izlemesini "sansür" adı altında engellersek aynı kişi olum ihlali olur.
Bunu yapamayız. Bu da tamam.
Gelelim işin acayip kısmına:
Aynı kişimize tavla oynattırmak istedik.
Şimdi otomatikman "aynı kişimiz değil mi istersek tavla oynattırırız" dememiz lazım ama bir problem var.
Tavlayı BAŞKASININ AYNI KİŞİSİYLE oynamamız lazım.
Bu spesifik bir örnek, ancak tüm "çoklu aynı kişi olum gerektiren faaliyetler" için geçerli.
Yani kendi öz aynı kişimize yaptırırız ancak başkasının aynı kişisi özel izin verirse.
Yani "yapılması başkasının aynı kişisinin özel iznine bağlı faaliyetler."
Burada "aynı kişim değil mi istersem bilmem ne bilmem ne yaptırırım aynı kişime" diyip işin içinden çıkamıyoruz.
İnsanlar hala daha gelenek adı altında saçma kurallara herkesin itaat etmek zorunda olduğunu sandıklarından, yani tabiri caizse "kaç aynı kişileri olduğunu bilmediklerinden" dolayı, (Herkesi belli bir yaşam biçimine uymak zorunda zannetmek, yani herkese karışabileceğini zannetmek, sadece aynı kişimize karışma hakkımız olduğundan dolayı da kaç aynı kişisi olduğunu bilmemek.) bu anlattıklarımı birçok kişi algılamakta zorlanacak.
Ancak aynı kişi kimin aynı kişisi metodunun uygulanmasının önünde daha ciddi bir engel var.
Varan 2: Yaygın kanının aksine tüm kötülüklerin sebebi olan cinsel şehvet ve yan mamulleri
Şimdi ilk etapta iletişim ihtiyacı dolayısıyla başkalarının aynı kişilerinin "konuşmama hakkını" ihlal etmekte olduğumuzdan ve "çoklu aynı kişi olum içeren, yapılması özel izne tabi faaliyetlerden" bahsettik.
Ancak özel izne tabi faaliyet olmanın yanı sıra, üreme olayından dolayı daha da başkasının aynı kişisini dünyaya katan, ve bu daha da başkasının aynı kişisi önce bebek, sonra çocuk olduğundan dolayı, belli yaşa gelene kadar aynı kişi olumunun kanun önünde tam da tam aynı kişi olum sayılmadığı bireyler meydana getiren faaliyete değinmezsek, yazımız eksik kalır.
İlk etapta zaten bahsettiğimiz faaliyet özel izne tabi. Bunda bir şey yok.
Üreme ve partnerli cinsellik uygulamaları özel izne tabi olmakla beraber, mastürbasyon faaliyeti bireylerin "mastürbasyon yapılırken düşünülmeme hakkını" ihlal etmektedir. (Konuşulmama hakkı gibi, iletişim ihtiyacından muaf olma hakkı gibi yine pratik olarak uygulanabilir olmayan bir hak!)
Dahası da çocuk hakları konusu özelinde ortaya çıkıyor.
En başta bebeğiz, doğuyoruz, aynı kişimizi seçemeden doğuyoruz.
Bozulan tost makinesini değiştirebilirken kendi öz aynı kişimizi değiştiremiyoruz.
Buna "aynı kişi olumda tekelleşme problemi" diyorum.
Çünkü aynı kişisi doğduğumuz kimse, aynı kişi olumumuzda tekelleşmiş oluyor. Ondan başkasının aynı kişisi olamıyoruz.
Çocukken de ebeveynlere ihtiyaç duymak insanın yalnız kendisiyle aynı kişi olabilmesinin önündeki en büyük engel.
Çözüm olarak yapay zeka teknolojisinin gelişip beynimizin katbekat gelişkin hale getirileceği günleri beklememiz lazım.
Çünkü bilgiyi dünyaya gelir gelmez beynimize yüklemekle, çocukluk dönemini yaşamadan atlayıp kimseye muhtaç olmadan yetişkin olacağız. Böylece kişinin sadece kendisiyle aynı kişi olabilmesi lüks olmaktan çıkacak.
Dünyaya gelmemize sebep olan eylemin hem çoklu aynı kişi olum içerdiğinden dolayı özel izne tabi olması, hem de buna sebep olan dürtü yüzünden dünyada her gün birçok insanın "cinsel açıdan arzulanmama hakkının" ihlal ediliyor olması düşündürücü.
Sizlere kendi geliştirdiğim "aynı kişi kimin aynı kişisi metodunu" anlatmak istiyorum.
Adına toplum denen soyut kavram yüzünden insanların bireylik hakları sürekli "gelenek" gibi "görenek" gibi soyut ve özünde anlamsız kavramlara kurban edilmekte.
Aslında sadece bir aynı kişiniz var.
Başkasının aynı kişisi neden sizin aynı kişinizin ne yapacağına karışabilsin ki?
Mesela aynı kişi kimin aynı kişisi metoduna göre adam "ben karıma mini etek giydirmem!" diyemez.
Adam karısının aynı kişisi değil karışamaz.
Ama "ben kendime mini etek giydirmem!" diyebilir. Adamın kendisi aynı kişisi giydirmez.
Yani bu bir "herkes kendi aynı kişisine kadar karışsın" metodudur.
Genetik evrimleşme süreci içerisinde insanlar avcı toplayıcı dönemlerde güvenlik için sosyal olacak şekilde evrimleştiklerinden dolayı, arkadaş hatırı adı altında bile aynı kişi olum sınırı ihlali yapılabilmektedir.
Herkes kendisinin aynı kişisi olsun; bütüncül, diğerlerine karışan kurallar kalksın. Ama uygulanması söylemekten daha zor.
Varan 1: İletişim ihtiyacı
Diğer insanlarla sosyalleşmeye ihtiyaç duymamız aynı kişi olum sınırlarımızı direkt dışa açık hale getiriyor.
Bu yüzden aynı kişi kimin aynı kişisi metodunu en radikal biçimiyle uygulayamıyoruz.
Bu metoda göre mesela kişi kendi aynı kişisine dövme yaptırtabilir, başörtüsü taktırtabilir, alkol kullandırtabilir, maç izlettirebilir, dizi izlettirebilir vesaire...
Çünkü aynı kişisi.
Başkasının aynı kişisine ise zorla bir şeyleri yapamaz veya yapmak istediklerini yapmalarına engel olamayız. Olursak etik olmaz.
İletişim ihtiyacı devreye girince iletişimi başkasının aynı kişisiyle kuracağımızdan, aynı kişimizi iletişim kurduğumuz kişinin aynı kişisine iletişim kurmak bağlamında bağımlı hale getiriyoruz.
Şimdi ilk etapta aynı kişimize özgürce bir şeyler yaptırmak istedik. Mesela aynı kişimize film izletiyoruz. Burada problem yok.
Başkasının aynı kişisinin izlemek istediği filmi izlemesini "sansür" adı altında engellersek aynı kişi olum ihlali olur.
Bunu yapamayız. Bu da tamam.
Gelelim işin acayip kısmına:
Aynı kişimize tavla oynattırmak istedik.
Şimdi otomatikman "aynı kişimiz değil mi istersek tavla oynattırırız" dememiz lazım ama bir problem var.
Tavlayı BAŞKASININ AYNI KİŞİSİYLE oynamamız lazım.
Bu spesifik bir örnek, ancak tüm "çoklu aynı kişi olum gerektiren faaliyetler" için geçerli.
Yani kendi öz aynı kişimize yaptırırız ancak başkasının aynı kişisi özel izin verirse.
Yani "yapılması başkasının aynı kişisinin özel iznine bağlı faaliyetler."
Burada "aynı kişim değil mi istersem bilmem ne bilmem ne yaptırırım aynı kişime" diyip işin içinden çıkamıyoruz.
İnsanlar hala daha gelenek adı altında saçma kurallara herkesin itaat etmek zorunda olduğunu sandıklarından, yani tabiri caizse "kaç aynı kişileri olduğunu bilmediklerinden" dolayı, (Herkesi belli bir yaşam biçimine uymak zorunda zannetmek, yani herkese karışabileceğini zannetmek, sadece aynı kişimize karışma hakkımız olduğundan dolayı da kaç aynı kişisi olduğunu bilmemek.) bu anlattıklarımı birçok kişi algılamakta zorlanacak.
Ancak aynı kişi kimin aynı kişisi metodunun uygulanmasının önünde daha ciddi bir engel var.
Varan 2: Yaygın kanının aksine tüm kötülüklerin sebebi olan cinsel şehvet ve yan mamulleri
Şimdi ilk etapta iletişim ihtiyacı dolayısıyla başkalarının aynı kişilerinin "konuşmama hakkını" ihlal etmekte olduğumuzdan ve "çoklu aynı kişi olum içeren, yapılması özel izne tabi faaliyetlerden" bahsettik.
Ancak özel izne tabi faaliyet olmanın yanı sıra, üreme olayından dolayı daha da başkasının aynı kişisini dünyaya katan, ve bu daha da başkasının aynı kişisi önce bebek, sonra çocuk olduğundan dolayı, belli yaşa gelene kadar aynı kişi olumunun kanun önünde tam da tam aynı kişi olum sayılmadığı bireyler meydana getiren faaliyete değinmezsek, yazımız eksik kalır.
İlk etapta zaten bahsettiğimiz faaliyet özel izne tabi. Bunda bir şey yok.
Üreme ve partnerli cinsellik uygulamaları özel izne tabi olmakla beraber, mastürbasyon faaliyeti bireylerin "mastürbasyon yapılırken düşünülmeme hakkını" ihlal etmektedir. (Konuşulmama hakkı gibi, iletişim ihtiyacından muaf olma hakkı gibi yine pratik olarak uygulanabilir olmayan bir hak!)
Dahası da çocuk hakları konusu özelinde ortaya çıkıyor.
En başta bebeğiz, doğuyoruz, aynı kişimizi seçemeden doğuyoruz.
Bozulan tost makinesini değiştirebilirken kendi öz aynı kişimizi değiştiremiyoruz.
Buna "aynı kişi olumda tekelleşme problemi" diyorum.
Çünkü aynı kişisi doğduğumuz kimse, aynı kişi olumumuzda tekelleşmiş oluyor. Ondan başkasının aynı kişisi olamıyoruz.
Çocukken de ebeveynlere ihtiyaç duymak insanın yalnız kendisiyle aynı kişi olabilmesinin önündeki en büyük engel.
Çözüm olarak yapay zeka teknolojisinin gelişip beynimizin katbekat gelişkin hale getirileceği günleri beklememiz lazım.
Çünkü bilgiyi dünyaya gelir gelmez beynimize yüklemekle, çocukluk dönemini yaşamadan atlayıp kimseye muhtaç olmadan yetişkin olacağız. Böylece kişinin sadece kendisiyle aynı kişi olabilmesi lüks olmaktan çıkacak.
Dünyaya gelmemize sebep olan eylemin hem çoklu aynı kişi olum içerdiğinden dolayı özel izne tabi olması, hem de buna sebep olan dürtü yüzünden dünyada her gün birçok insanın "cinsel açıdan arzulanmama hakkının" ihlal ediliyor olması düşündürücü.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)